İzmir’de kapalı müze ve ören yerleri Meclis gündeminde

İzmir Milletvekili Mustafa Bilici, İzmir’de kapalı durumda bulunan müze ve ören yerlerini Meclis gündemine taşıdı. Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy’dan yanıt bekleniyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, İzmir’in kültürel miras alanlarının durumu gündeme taşındı. CHP İzmir Milletvekili Mustafa Bilici, kentte uzun süredir kapalı olan müze ve ören yerlerine ilişkin sorularını Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi olarak sundu.

Bilici, İzmir’in yalnızca Ege’nin değil, Anadolu’nun en zengin kültürel miras merkezlerinden biri olduğunu hatırlatarak, son yıllarda birçok müze ve ören yerinin “geçici olarak kapalı” statüsünde kaldığına dikkat çekti.

Tire Müzesi beş yılı aşkın süredir kapalı

Önergede, özellikle Tire Müzesi’nin 22 Haziran 2020’den bu yana kapalı olması örnek gösterildi. Müzenin restorasyon sürecinin uzaması ve açılış takviminin hâlâ belirsizliği, İzmir’in yerel turizm ekonomisinde olumsuz etki yarattı.

Bilici, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na, Tire Müzesi’nin restorasyon finansmanı, proje süreci ve planlanan açılış tarihi konusunda detaylı bilgi verilmesini istedi.

Ayrıca, Efes ve Bergama gibi UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki ören yerlerinde de bazı bölümlerin ziyarete kapatıldığına işaret eden Bilici, bu uygulamaların nedenleri ve kapsamları hakkında kamuoyuna açıklama yapılmasını talep etti.

“Kültür politikalarındaki plansızlık somutlaştı”

Milletvekili Bilici, önergesinde şu ifadelere yer verdi:

“Tire Müzesi’nin uzun süredir kapalı olması, Efes ve Bergama’da bazı alanların sınırlı erişime tabi tutulması; kültür politikalarındaki plansızlığın ve kaynak yetersizliğinin somut göstergesidir.”

Bilici, kapalı kalan alanların yalnızca kültürel değil, sosyal ve ekonomik kayıplara da neden olduğunu belirterek, özellikle yerel turizm sektörü ve bölge esnafının olumsuz etkilendiğini vurguladı.

Meclis’e yöneltilen sorular: “Kapalı müzeler neden açılmıyor?”

Yazılı önerge kapsamında Bilici, Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy’a şu soruları yöneltti:

• İzmir’e bağlı kapalı müze ve ören yerlerinin sayısı nedir?
• Hangi kurumlar, ne zamandır ve hangi gerekçeyle kapalı tutulmaktadır?
• Tire Müzesi’nin restorasyon takvimi ve finansman kaynağı nedir?
• Efes ve Bergama’daki kısıtlamaların kapsamı ve süresi ne kadardır?
• Kapalı alanlar için öngörülen kaynaklar nasıl tahsis edilmektedir?
• Halk, yerel işletmeler ve turizm sektörü üzerindeki etkiler nasıl ölçülmektedir?
• Restorasyon süreçlerinin şeffaf ve denetlenebilir olması için hangi iyileştirmeler planlanmaktadır?

Kültürel miras yönetiminde şeffaflık vurgusu

Bilici, önergesinde müze ve ören yerlerinin restorasyonu, güçlendirilmesi ve yeniden ziyarete açılma süreçlerinde şeffaflığın sağlanması gerektiğini vurguladı.

Bu kapsamda, Kültür Varlıklarını Koruma Kanunu ve Müze Hizmetleri Kanunu çerçevesinde yürütülen denetim mekanizmalarının etkinliğinin artırılmasını önerdi. Ayrıca, restorasyon süreçlerinde akademik kurumlar, yerel yönetimler ve vatandaşlarla iş birliği yapılmasının kültür politikalarının sürdürülebilirliği açısından önem taşıdığını ifade etti.

Yerel turizm sektörü üzerindeki etkiler

Kapalı müze ve ören yerlerinin, İzmir’in turizm ekonomisine doğrudan etki ettiğini belirten Bilici, uzun süren restorasyon süreçlerinin hem ziyaretçi sayısında azalmaya hem de yerel esnaf gelirlerinde düşüşe neden olduğunu vurguladı.

İzmir gibi kültürel çeşitliliği yüksek bir kentte, bu alanların kapalı kalmasının yalnızca turistik kayıp değil, aynı zamanda toplumsal hafızada da boşluk yarattığını ifade etti.

Bakanlıktan beklenen yanıt

Yazılı soru önergesinin 15 günlük yanıt süresi devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un vereceği yanıt, yalnızca müze ve ören yerlerinin durumu açısından değil, Türkiye’nin kültürel miras yönetimi politikasının geleceği açısından da önem taşıyor.

Turizm sektör temsilcileri, önerge kapsamında gündeme gelen soruların restorasyon planlamalarında şeffaflık ve süreklilik sağlayacağı görüşünde.

Kaynak: TBMM