Muğla kıyıları ve marina projeleri Meclis gündeminde
Muğla Milletvekili Gizem Özcan, TBMM’deki Vakıflar Kanunu görüşmelerinde Muğla kıyılarında planlanan marina projelerini eleştirdi: “Kıyılar halkındır, rant değil doğa korunmalı.”

Gizem Özcan, Meclis’teki Vakıflar Kanunu görüşmelerinde Muğla kıyılarında yapılmak istenen marina projelerine tepki gösterdi. “Kıyılar halkındır” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülen Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi sırasında söz alan CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan, kıyı bölgelerine yönelik turizm projelerini gündeme taşıdı.
Özcan, teklifin ikinci maddesinde yer alan marina, liman ve deniz aracı kiralama işletmelerine kimlik bildirme yükümlülüğü düzenlemesine temelde itirazları olmadığını belirtti; ancak “madem kıyılarla ilgili bir düzenleme yapılıyor, o hâlde Muğla’nın kıyılarına da bakalım” diyerek kapsamlı bir çevre değerlendirmesi yaptı.
Milletvekili, 1.500 kilometreye yaklaşan Muğla sahil şeridinin turizm, tarım, balıkçılık ve tarih açısından paha biçilmez bir miras olduğunu vurguladı.
“Kıyılar rant projeleriyle sermayeye açılıyor”
Gizem Özcan, hükümetin kıyıları sistematik biçimde sermayeye açtığını, yerel yönetimleri devre dışı bıraktığını ve halkın ortak kullanım alanlarını rant projeleriyle sınırlandırdığını savundu.
“Marmaris Selimiye, Derin Azmak, Karacasöğüt, Bozburun, Fethiye, Göcek, Dalaman ve Bodrum’da planlanan marina ve liman projeleri çevreyi tehdit ediyor.” diyen Özcan, birçok projenin özel çevre koruma bölgelerinde ve doğal sit alanlarında bulunduğunu belirtti.
Marmaris’te deniz çayırları ve zeytinlikler tehlikede
Marmaris Selimiye’de planlanan 145 tekne kapasiteli marina projesinde, 300 iskele, bir dalgakıran ve beton platformlar bulunduğunu belirten Özcan, bu alanın özel çevre koruma bölgesi olmasına rağmen projenin ilerlediğini söyledi.
Benzer şekilde Marmaris Karacasöğüt’teki 178 tekne kapasiteli marina projesinin, doğal sit alanı içinde yer aldığını ve artan yat trafiğinin deniz ekosistemini kirleteceğini ifade etti.
“Deniz çayırları ve zeytinlikler tahrip olacak, ekosistem geri dönülmez biçimde zarar görecek.” dedi.
Bozburun, Fethiye ve Göcek’te çevre alarmı
Özcan, Marmaris Bozburun’da ihalesiz şekilde 30 yıllığına marina devri girişiminde bulunulduğunu hatırlatarak, “Datça’da Danıştay kararlarıyla iptal edilen ihalesiz kıyı devirleri ortadayken hukuk yine yok sayılıyor.” dedi.
Fethiye’deki Aksazlar Koyu’na yapılmak istenen 280 yatlık marina projesinin, halihazırda kirlilikle boğuşan körfeze yeni bir yük getireceğini vurguladı:
“Bilim insanları ‘Oksijen seviyesi düşüyor, körfez can çekişiyor’ diyor ama iktidar önlem almak yerine beton ve kirlilik yükü getiriyor.”
Göcek ve Dalaman koylarındaki Mapa-Şamandıra Projesi kapsamında 918 mapa, 891 şamandıra, 857 tonoz ve 22 yüzer iskele kurulacağını belirtti. Özcan, kapasitenin 1.142’den 2.006’ya çıkarılacağını aktararak, “Yargı süreci sürerken deniz tabanına beton bloklar dökülüyor, koylar marinalaştırılıyor.” dedi.
Bodrum’da halk plajı ve “caretta caretta”lar tehlikede
Bodrum Turgutreis’te belediyenin itirazına rağmen Sahil Güvenlik Limanı inşaatının başlatıldığını söyleyen Özcan, “Ücretsiz halk plajı yok ediliyor, caretta caretta’ların üreme alanı tahrip ediliyor.” dedi.
Projede ÇED sürecinin işletilmediğini, davalar sonuçlanmadan ihalenin yapıldığını belirtti.
“Deniz çayırları, halk plajı ve turizm geleceği yok sayılıyor. Hukuk devleti, yargı kararını beklemek demektir; ama iktidarın umurunda değil.”
Özcan, Muğla kıyılarının ekolojik yenilenme kapasitesi incelenmeden yapılan her marina ve yapılaşmanın “cennet koyların ölümünü hızlandıracağını” söyledi.
“Kıyılar halkındır, mücadelemiz halk için”
CHP’li Özcan, Anayasa’nın 43’üncü maddesine atıfta bulunarak, “Kıyılar halkındır.” dedi ve denizlerin lüks yatların otoparkı haline getirildiğini belirtti.
“Anayasa’yı, çevre hukukunu ve uluslararası sözleşmeleri yok sayan bu anlayış, bütün Türkiye’nin geleceğini tehdit ediyor.” dedi.
Konuşmasının sonunda Muğla halkının çevre mücadelesine değinen Özcan, “Muğla halkı talana boyun eğmedi, eğmeyecek. Marmaris’in geleceğini, Fethiye’nin nefesini, Bodrum’un caretta’larını, Datça’nın doğasını korumak Türkiye’nin ortak vicdanını korumaktır.” ifadelerini kullandı.
Muğla için direniş mesajı
Sözlerini, “Selam olsun Muğla için direnenlere.” cümlesiyle tamamlayan CHP’li Gizem Özcan, yerel yönetimlerin ve halkın kıyı mücadelesinin Türkiye’nin turizm geleceği açısından da kritik önemde olduğunu söyledi.
Kaynak: TBMM