Hacıalioğlu: “Hodri meydan! Canlı yayında tartışma davetimi yineliyorum.”

TÜRSAB genel kurulu öncesi M. Nezih Hacıalioğlu, Bağlıkaya’yı canlı yayında tartışmaya çağırdı ve genel kurulun TÜRSAB TV’den yayınlanmasını istedi.

TÜRSAB genel kurulu öncesi tartışmalar, Başkan Adayı M. Nezih Hacıalioğlu’nun çağrısıyla yeni bir boyut kazandı. Hacıalioğlu, 22–23 Kasım’da yapılacak 26. Genel Kurul öncesinde mevcut başkan Firuz Bağlıkaya’yı TÜRSAB TV’de canlı yayında açık tartışmaya davet etti. Üç yıl önce kamuoyu önünde dile getirilen “iki dönem sekiz yıl” taahhüdünü hatırlatan Hacıalioğlu, bu sözün tutulmasının sektöre güven vereceğini söyledi.

Açıklamasında, “Verdiği sözü unutan, sektöre güven veremez” diyen Hacıalioğlu, 26. Genel Kurul’un TÜRSAB TV’den canlı yayınlanmasını talep etti. Bu çağrının, seçim sürecinde şeffaflık beklentisini güçlendirdiğini ve üyelerin süreci doğrudan izlemesine imkân tanıyacağını vurguladı.

Hacıalioğlu, 25 Ağustos 2022’de TÜRSAB TV’de yapılan açıklamalara atıfla, iki dönem sınırının bizzat mevcut başkan tarafından benimsendiğini belirtti. Bu hatırlatmanın, üyeler nezdinde güven ve tutarlılık açısından önem taşıdığını ifade etti.

Değişim vurgusu ve yönetim eleştirisi

Hacıalioğlu, son sekiz yılı başkan, toplamda yirmi iki yılı yönetim içinde geçiren mevcut başkanın, TÜRSAB’ı yenilemekte ve itibarı artırmakta yetersiz kaldığını dile getirdi. Kurumun içe kapandığını, üyelerle arasına mesafe koyduğunu ve temsil gücünün zayıfladığını savundu. “Sektörde değişim için kaybedecek tek bir günümüz bile yok” ifadesiyle, hızlı ve somut adımların gerekliliğine dikkat çekti.

Ayrıca, değerlendirme toplantıları adı altında TÜRSAB imkânlarıyla yürütülen seçim çalışmalarının bir an önce sonlandırılması gerektiğini belirtti. Bu yaklaşımın, birlik kaynaklarının doğru kullanımına ve üyelerin zamanına saygı açısından önem taşıdığını söyledi.

Şeffaflık için canlı yayın çağrısı

Hacıalioğlu, 27 Mayıs 2025’teki olağanüstü genel kurulda canlı yayın talebinde bulunduğunu ancak yayının gerçekleşmediğini hatırlattı. O gün, TÜRSAB yönetimine bir milyar TL’nin üzerinde harcama yetkisi veren kararın yaklaşık 500 delegenin onayıyla alındığını, oysa üye sayısının 15 bin civarında olduğunu ifade etti. Bu nedenle yaklaşan genel kurulun TÜRSAB TV’den canlı yayınlanmasının katılımı artıracağını ve yanlış kararların önüne geçebileceğini savundu.

Canlı yayın önerisinin, delegelerin ve üyelerin süreci şeffaf biçimde izlemesine hizmet edeceğini söyleyen Hacıalioğlu, bu uygulamanın demokratik işleyişi güçlendireceğini vurguladı. Böylece, kararların meşruiyeti ve hesap verebilirliğin de artacağına işaret etti.

Yönetişim ve saha odaklı yaklaşım

Hacıalioğlu, TÜRSAB’ın kişisel hırslarla değil, ortak akılla yönetilmesi gerektiğini belirtti. Bölgelerin ve ihtisas başkanlıklarının güçlendirileceği, her acentanın sesini duyan, üreten ve paylaşan bir yapının hedeflendiğini söyledi. Bu yaklaşımın, birlik içinde güveni tazeleyerek kurumsal itibarı yeniden inşa etmeyi amaçladığını ifade etti.

“Biz, TÜRSAB’ı yeniden sahaya döndüreceğiz” diyen Hacıalioğlu, karar süreçlerinde kapsayıcılık ve katılımcılık ilkesine vurgu yaptı. Hazır bir ekiple, tecrübe ve vizyonla değişimi gerçekleştirme iddiasını yineledi.

Canlı yayında açık tartışma teklifi

“Hodri meydan” diyerek çağrısını yineleyen Hacıalioğlu, TÜRSAB TV ekranında üyelerin karşısında açık tartışma teklif etti. Sekiz yıl boyunca çözülemeyen sorunların nedenlerini mevcut başkandan duymak istediklerini, kendi tarafının ise çözüm yaklaşımını aynı yayında anlatacağını söyledi. Böylece, üyelerin doğrudan karşılaştırma yapabileceği açık bir zemin oluşacağını belirtti.

Açık tartışma davetinin odağında, sorunların net biçimde ortaya konulması ve çözüm önerilerinin şeffaf şekilde üyelerle paylaşılması yer alıyor. Bu formatın, seçim öncesinde bilgilendirme ve katılım düzeyini artıracağı değerlendiriliyor.

Basın açıklamasında öne çıkan başlıklar, yaklaşan 26. Genel Kurul öncesinde şeffaflık, hesap verebilirlik ve taahhütlere bağlılık ekseninde şekilleniyor. Hacıalioğlu’nun çağrısı, TÜRSAB TV üzerinden canlı yayın ve açık tartışma önerileriyle, seçim sürecinde katılımcı bir zemin kurulmasına işaret ediyor. Üyelerin beklentisi, süreçlerin görünür olması ve kararların geniş katılımla tartışılması yönünde toplanıyor.

Kaynak: Basın duyurusu