Yılmaz Hun’dan kültürel çeşitlilik ve dil eşitliği çağrısı

DEM Parti Iğdır Milletvekili Yılmaz Hun, TBMM Genel Kurulu’nda Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde yaptığı konuşmada, kültürel çeşitlilik, ana dil hakkı ve Kürtçe eserlerin kamusal alandan dışlanmasına ilişkin eleştirilerde bulundu.

Yılmaz Hun kültürel çeşitlilik
Yılmaz Hun kültürel çeşitlilik


DEM Parti Milletvekili Yılmaz Hun, TBMM’de Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde çok dilli kültür politikaları ve Kürtçe kitaplara yönelik uygulamalara dikkat çekti.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 12 Aralık 2025’te yapılan oturumda DEM Parti Iğdır Milletvekili Yılmaz Hun, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi üzerine konuştu.
Hun, konuşmasında bütçenin yalnızca ekonomik bir planlama olmadığını, aynı zamanda “kimin nefes alıp kimin yok sayıldığını” belirleyen kültürel bir tercih olduğunu ifade etti.

“Bu bütçe adına ‘millî’ deniliyor ama gerçekte yalnızca tek bir kimliği merkeze alan kültürel bir mühendisliktir” diyen Hun, kaynakların büyük bölümünün belirli merkezlere yönlendirildiğini ve çok dilli Anadolu halklarının payına yalnızca sembolik bir kırıntı düştüğünü savundu.

“Kültür politikaları dillerin sessizce yok olmasını izliyor”

Yılmaz Hun, konuşmasında Türkiye’deki kültürel çeşitliliğin giderek daraldığını belirtti.
“Kapadokya Rumcası, Ubıhça yok oldu; Batı Süryanice, Keldanice, Lazca, Hemşince gibi birçok dil ölüm kalım mücadelesi veriyor” diyen Hun, bu dillerin yaşatılması için bakanlık bütçesinde hiçbir pay ayrılmadığını söyledi.

Hun, “Bir dil kaybolduğunda o halkın hafızası da yok olur. Bu ülke dillerin mezarlığına dönüşmek üzere” ifadelerini kullandı.
Bakanlığın, kaybolmaya yüz tutmuş diller için bir program, fon veya yerel destek mekanizması oluşturmadığını dile getirdi.

“Kürtçe kamusal alandan sistematik biçimde dışlanıyor”

DEM Parti’li vekil, özellikle Kürtçe diline yönelik uygulamalara dikkat çekti.
Bu yılın ocak ayında Diyarbakır’daki Kürt Edebiyatçılar Derneği’ne baskın düzenlendiğini, yüzlerce kitaba ve dergi nüshasına el konulduğunu hatırlatarak, “Bu ülkede Kürtçe öğreten kitap suç sayıldı” dedi.

Hun, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Kürtçe basılmış kitapları satın alma listesine almadığını belirterek, “Kütüphaneler hepimize aittir ama Bakanlık yıllardır Kürtçe eserleri yok sayıyor. Bu durum teknik bir aksaklık değil, açık bir politik tercihtir” ifadelerini kullandı.

“Ana dillerin yaşatılması lütuf değil haktır”

Hun, kültürel zenginliğin daraltılmasının ülkenin ortak hafızasını zedelediğini belirterek şunları söyledi:
“Ana dillerin yaşatılması bir lütuf değil temel bir haktır. Bakanlığın görevi, bu hakkı korumaktır. Türkçe, Kürtçe, Lazca, Ermenice, Süryanice eşit ve özgür biçimde yaşatılmalıdır.”

Kütüphanelerin yalnızca tek dile indirgenmesini Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olarak nitelendiren Hun, “Bu ülke tek bir sesle değil, tüm dillerin korosuyla güzelleşir. Yaşasın halkların dili, kültürü ve hafızası” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Kaynak: TBMM

Yayınlama: 13.12.2025 15:30
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.