ÇED yönetmeliğinde yeni düzenleme yapıldı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, ÇED Yönetmeliğinde kapsamlı değişiklik yaptı. Yeni düzenlemeler özellikle enerji projelerinde çevresel denetimi sıkılaştırıyor.

26 Haziran 2025’te yayımlanan düzenleme ile ÇED süreçlerinde halkın bilgilendirilmesi artırıldı. Rüzgâr, güneş ve jeotermal enerji projelerine yeni eşikler getirildi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Resmî Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliği ile Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği’nde önemli güncellemeler yaptı. Yeni düzenlemeler, çevresel etki süreçlerine halkın daha etkin katılımını sağlarken; rüzgâr, güneş ve jeotermal enerji gibi projelerde eşik değerleri yeniden tanımlıyor.
Askıda ilan tanımı netleştirildi
Yönetmeliğin 4. maddesi kapsamında, “askıda ilan” tanımı güncellenerek halkın bilgilendirilmesi süreci detaylandırıldı. Artık ilanlar sadece muhtarlık ve il müdürlüğünde değil, kaymakamlıklar üzerinden de yürütülecek.
Enerji projelerine yeni eşikler
Rüzgâr ve güneş enerji santralleri gibi projelere ilişkin eşik değerler şu şekilde yeniden belirlendi:
- 15 türbin ve üzeri rüzgâr santralleri artık doğrudan Ek-1 kapsamında değerlendirilecek.
- 25 hektar ve üzerindeki güneş enerji santralleri için de ÇED süreci zorunlu olacak.
- 7,5 hektar ve üzeri projeler ise Ek-2 kapsamında bildirime tabi olacak.
Jeotermal projelere özel düzenleme
Jeotermal kaynakların çıkarılması, kullanılması ve aranmasına dair faaliyetler de yeni sınıflandırmalara tabi tutuldu. Sismik ya da manyetik yöntemler hariç olmak üzere jeotermal arama projeleri de ÇED kapsamına dahil edildi.
Yeraltı suyu ve taş ocakları takibe alınıyor
- Yıllık 300.000 m³ ve üzeri yeraltı suyu çıkarma projeleri,
- 5.000 m³/yıl ve üzeri kapasiteli taş işleme tesisleri,
- 1 milyon m³ hacimli baraj ve göletler artık ÇED raporu zorunluluğuyla değerlendirilecek.
Duyuru yöntemleri çeşitleniyor
İlgili il müdürlükleri artık halkı sadece internet sayfalarından değil, anons ve askıda ilan gibi yöntemlerle de bilgilendirmek zorunda olacak. Bu sayede yerel halkın katılımı teşvik edilecek.
Sektör değerlendirmesi
Yapılan bu düzenlemelerin özellikle doğa koruma alanlarında ve yerleşimlere yakın enerji yatırımlarında daha şeffaf ve denetlenebilir bir sistem oluşturduğunu belirtiyor. Ancak, ülkemizdeki denetim ve doğal mirasların nasıl tahrip edildiği göz önüne alınınca turizm değeleri, doğal kaynaklar , doğa mirasları konusunda endişelerin arttığı için uygulamadaki denetim kapasitesinin artırılması gerektiği de ifade ediliyor.
Kaynak: Resmi Gazete