Turizm bölgelerinde narkotik tehdidine karşı önlem çağrısı

Selçuk Özdağ, turizm destinasyonlarında yasaklı maddelerle ilgili güvenlik açıklarını gündeme taşıdı. Bakan Ersoy’a alınan tedbirler, eğitim faaliyetleri ve iş birlikleri soruldu.

Muğla Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunduğu yazılı soru önergesiyle, turizm bölgelerinde yasaklı madde kullanımının artmasına karşı önlem alınması çağrısında bulundu.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yazılı olarak yanıtlaması talep edilen önerge, turistik alanlardaki güvenlik açıkları, sektör çalışanlarının eğitimi ve toplumsal farkındalık eksikliği gibi konulara odaklanıyor.

“Turizm imajı zarar görüyor, güvenlik zedeleniyor”

Selçuk Özdağ, önergesinde şu ifadelere yer verdi:

“Turizm bölgelerinde yasaklı madde kullanımının artması, ülkemizin imajına doğrudan zarar vermekte, bölgesel güvenliği de tehdit etmektedir.”
Özdağ’a göre, bu tehdit sadece sosyal değil, aynı zamanda ekonomik sürdürülebilirliği de tehlikeye atıyor.

Bakanlığa 4 maddelik soru yöneltildi

Önerge kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na şu sorular iletildi:

1. Turistik bölgelerde narkotik madde kullanımının önlenmesine yönelik hangi politikalar yürürlüktedir?
2. Turizm sektörü çalışanlarına yönelik bilinçlendirme ve eğitim programları var mıdır?
3. Bakanlığın düzenlediği kültürel ve sanatsal etkinliklerde güvenliği sağlamak adına ne gibi tedbirler alınmaktadır?
4. Bu alanda özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarıyla yürütülen ortak projeler var mı?

Sektör temsilcilerinden destek: “Daha sistematik önlemler gerekli”

Turizm alanında faaliyet gösteren işletmeler ve yerel aktörler, Özdağ’ın önerisini olumlu karşılarken, özellikle yaz sezonunda festival ve gece etkinliklerinde yasaklı maddelerle temas riskinin arttığını ifade ediyor. Güvenli destinasyon anlayışının yalnızca fiziksel güvenlikle değil, sosyal risklerin azaltılmasıyla da sağlanabileceğine dikkat çekiliyor.

“Sürdürülebilir turizm için farkındalık şart”

Uzmanlar, sürdürülebilir turizm vizyonunun sadece çevresel veya ekonomik değil, toplumsal ve kültürel bütünlükle sağlanabileceğini belirtiyor. Bu kapsamda, sektöre yönelik farkındalık eğitimleri, kamu-özel sektör iş birlikleri ve daha sıkı denetim çağrısı öne çıkıyor.

Kaynak: TBMM Soru Önergeleri