Ahmet Bolat havacılığın dönüşümünü anlattı

Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Ahmet Bolat, IATA Haberleri’ne verdiği röportajda tedarik zinciri baskısı, sürdürülebilir büyüme, siber güvenlik ve yapay zekânın sektördeki etkilerini değerlendir

Yayınlama: 04.11.2025 12:30
Ahmet Bolat havacılığın dönüşümünü anlattı
Ahmet Bolat


Ahmet Bolat, IATA Haberleri’ne verdiği röportajda Türk Hava Yolları’nın 2033 vizyonunu, sürdürülebilir büyüme, dijital dönüşüm ve yapay zekâ odaklı stratejilerle anlattı.

Uzun vadeli büyüme vizyonu

Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, IATA Haberleri’ne verdiği röportajda, havacılık sektöründe yaşanan tedarik zinciri baskısı, dijital dönüşüm, sürdürülebilirlik ve yapay zekâ konularını ele aldı.
Bolat, havayolunun son uçak siparişinin yalnızca bir filo genişletme adımı olmadığını, aynı zamanda uzun vadeli bir stratejik vizyonun göstergesi olduğunu söyledi.

Yeni nesil Boeing uçaklarının verimliliği artıracağını ve çevresel performansa katkı sağlayacağını belirten Bolat, “Bu uçaklar, artan yolcu talebini karşılayacak ve 2033’te 800’ün üzerinde uçaktan oluşacak filoya ulaşma hedefimizi destekleyecek” dedi.

Bolat, bu anlaşmanın uçak üreticileriyle güçlü iş birliğini yeniden teyit ettiğini ve Türkiye’nin havacılık ekosistemini güçlendirdiğini vurguladı. Yeni bağlantılarla Türkiye’ye daha fazla uluslararası ziyaretçi çekmeyi, kültürel mirası ve turizmi desteklemeyi amaçladıklarını ifade etti.

Tedarik zinciri baskısı

Ahmet Bolat, küresel tedarik zincirindeki baskının tüm havacılık sektörünü etkilediğini söyledi. Artan uçak ve motor talebi, teknik kısıtlar ve lojistik gecikmelerin teslimatları geciktirdiğini belirtti.
“Teslimat gecikmeleri tüm havayolları için bir gerçeklik. Ancak üretimdeki kademeli iyileşmeler umut verici” dedi.

Türk Hava Yolları’nın üreticilerle yakın çalıştığını belirten Bolat, kısa vadeli kiralama seçenekleri ve mevcut filo optimizasyonu gibi önlemlerle aksaklıkları azaltmayı hedeflediklerini söyledi.
Pandemi döneminde iş gücünü koruduklarını, planlamada esneklik sağladıklarını ve İstanbul Havalimanı’nın güçlü altyapısının şirketin en büyük avantajı olduğunu vurguladı.

Jeopolitik riskler ve ağ yönetimi

Bolat, değişen küresel jeopolitik ortamın havacılığın yönetimini zorlaştırdığını belirtti. Hava sahalarının kısa sürede kapanıp açılabildiğini, bu durumun esnek planlama gerektirdiğini söyledi.
“Görevimiz küresel bağlantıyı sürdürmek. Bunu çeviklik, ileri teknoloji ve hükümetlerle iş birliğiyle sağlıyoruz” dedi.

İstanbul Havalimanı’nın benzersiz coğrafi konumu sayesinde dünyayı kesintisiz şekilde bağladıklarını belirten Bolat, “Yeni hatlar ekleniyor, bazı hatlar kaldırılıyor ama ağın bütünlüğü korunuyor” ifadelerini kullandı.

Siber güvenlik ve dayanıklılık

Bolat, siber güvenliğin sektördeki en güncel sınav olduğunu belirtti. “Havacılık her zaman dayanıklı bir sektör oldu. Siber saldırılar kaçınılmaz ama asıl ölçüt, nasıl yanıt verdiğinizdir” dedi.
Türk Hava Yolları’nın IATA ve STAR Alliance iş birliğiyle, EASA’nın yeni Part-IS düzenlemelerine uygun bir güvenlik altyapısı kurduğunu söyledi.
“Amaç sadece tehditlerden kaçınmak değil; operasyonu sürdürmek, yolcu güvenliğini korumak” dedi.

Büyümeyi sınırlayan etkenler

Bolat’a göre büyümenin önündeki en büyük engel hâlen tedarik zinciri. Üretim hızları, motor bakım süreçleri ve parça erişimi hâlâ yetersiz.
“Esnek filo planlaması, çoklu tedarik ve leasing stratejileriyle bu etkileri azaltıyoruz” dedi.

Ayrıca yakıt fiyatları, finansman maliyetleri ve döviz dalgalanmalarının da büyümeyi baskıladığını ifade etti. “Sıkı sermaye disiplini ve güçlü gelir yönetimiyle müşteri deneyimini koruyarak büyümeye devam ediyoruz” dedi.

İstanbul Havalimanı stratejinin odağında

Bolat, İstanbul Havalimanı’nın Türk Hava Yolları’nın 2033 vizyonunda merkezi bir rol oynadığını söyledi.
“İstanbul sadece bir operasyon merkezi değil, stratejik büyümenin kalbidir” dedi.
Üçlü pist sistemiyle saatteki iniş-kalkış kapasitesinin 120’den 148’e çıktığını, bu sayede darboğaz yaşanmadan büyümenin sürdüğünü vurguladı.

2033 hedefleri arasında 171 milyon yolcu ve 813 uçak bulunduğunu, bu rakamların İstanbul Havalimanı sayesinde ulaşılabilir hale geldiğini söyledi.

Kargonun artan önemi

Ahmet Bolat, kargonun artık havacılıkta stratejik bir sütun haline geldiğini belirtti.
Pandemiyle birlikte kargonun tedarik zincirlerindeki rolünün kritik hale geldiğini, e-ticaret ve hızlı teslimatın da bu büyümeyi desteklediğini ifade etti.
Türk Cargo’nun dünyanın ilk üç hava kargo markasından biri olduğunu vurguladı.

Bolat, IATA’nın “ONE Record” projesiyle veri akışının tek sistem üzerinden yönetileceğini, yapay zekânın da bu alanda fiyatlama ve rota optimizasyonunu dönüştüreceğini belirtti.

Net sıfır hedefi

Bolat, “2050 yılına kadar net sıfır karbon hedefi iddialı ama mümkün” dedi.
Bu hedefin beş temel ayağını; yeni nesil uçaklar, sürdürülebilir yakıtlar (SAF), yenilenebilir enerji, karbon dengeleme ve operasyonel verimlilik olarak sıraladı.
Ancak SAF üretiminin şu an küresel talebin yalnızca yüzde 1’ini karşıladığını belirterek, “Bu açığı kapatmak için ulusal ve uluslararası iş birlikleri gerekiyor” dedi.

Yapay zekâ dönüşümü

Bolat, yapay zekânın havacılıkta dönüşüm yarattığını söyledi.
“Apron AI projemiz, yer operasyonlarını anlık izleyip kaynakları optimize ediyor” dedi.
Yapay zekâ destekli gecikme tahmini, ikram stoğu planlaması ve kabin ekibi yönetiminin operasyonel verimliliği artırdığını aktardı.

Ayrıca dinamik fiyatlandırma ve TK Asistan dijital yardımcısı gibi projelerin müşteri deneyimini kişiselleştirdiğini belirtti.

Genç kuşak ve istihdam

Bolat, havacılığın hâlâ gençler için cazip bir sektör olduğunu söyledi.
Boeing’in 20 yıl içinde 2,5 milyon yeni personele ihtiyaç duyulacağını öngördüğünü belirtti.
Türk Hava Yolları’nın üniversitelerle ortak projeler ve yeniden eğitim programlarıyla genç yetenekleri sektöre kazandırdığını vurguladı.

“Take-Off programımıza bu yıl 19 binden fazla başvuru aldık. Yarısının 25 yaşın altında olması, gençlerin bu sektöre ilgisini gösteriyor” dedi.

Ahmet Bolat’ın açıklamaları, Türk Hava Yolları’nın büyüme, sürdürülebilirlik ve dijital dönüşüm ekseninde geleceğe hazırlandığını ortaya koydu.
Bolat’a göre, havacılığın geleceği inovasyon, dayanıklılık ve ortaklık temelleri üzerinde şekillenecek.

Kaynak: IATA

Akademik perspektif ve sektörel derinlikle hazırlanan Turizm Politika, turizmin geleceğine ışık tutan stratejik bir bilgi kaynağıdır
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.