İskilip’te çantı camiler köy odalarıyla birleşiyor: Sosyo-kültürel mirasın özgün örnekleri
Araştırma, İskilip’te çantı camiler ile köy odalarının aynı yapıda birleştiğini gösteriyor. Çalışma, çantı camiler tipolojisinin 1940–1961 arasında oluşan özgün örneklerini sosyo-kültürel işlevleriyle ortaya koyuyor.

İskilip’teki çantı camiler, köy odalarıyla aynı yapıda birleşerek sosyo-kültürel mirası yansıtıyor. Çalışma, 1940–1961 dönemi örneklerini belgeleyip tipolojiyi açıklıyor.
İskilip’te çantı camiler, köy odalarıyla aynı yapıda birleşerek kırsal mimaride özgün bir tipoloji sunuyor. Araştırma, çantı camiler grubunun 1940–1961 arasında inşa edilen örnekleri üzerinden, sosyo-kültürel işlevlerin dini mekânla nasıl bütünleştiğini ortaya koyuyor. Bulgular, çantı camiler ile köy odalarının birlikte planlandığı dört yapının, bölgenin kültürel dokusunu ve ahşap yapı geleneğini görünür kıldığını gösteriyor.
Araştırmanın kapsamı ve yöntemi sade biçimde
Çalışma, Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle yürütülen yüzey araştırması kapsamında İskilip ilçe merkezi ve köylerindeki ahşap yığma teknikli dini yapıları yerinde inceleyerek belgeliyor. Çantı tekniğinin karakteristikleri, plan şemaları, malzeme kullanımı ve mekânsal işlevler gözlemsel bulgularla aktarılıyor. Değerlendirmeler, plan-kesit çizimleri, yapı elemanı okumaları ve sözlü tarih notlarıyla destekleniyor.
Özgün grup: Köy odalı çantı camiler
İskilip’te tespit edilen dokuz çantı caminin dört örneği, alt katta köy odası üst katta cami düzeniyle ayrışıyor: Güneyaluç Köyü Madanlar ve Memiler Mahalle camileri, Sarıkavak Köyü Camii ve Yaylacıkseki Köyü Camii. Bu yapılar, eğimli araziye yerleşen iki katlı şema, üst katta çantı duvar tekniği, alt katta ise çoğunlukla karkas-yığma (ahşap-kerpiç-tuğla) çözümleriyle tanımlanıyor. Sarıkavak örneği, iki katın da çantı tekniğiyle yapılması, doğu-batı yönelişli harim, kadınlar mahfilinin bulunmaması ve mihrabın tuğla-alçı malzemeyle tasarlanması gibi özelliklerle diğerlerinden ayrılıyor.
Yapıların mimari ve malzeme özellikleri
Güneyaluç Madanlar Camii’nde üst kattaki harim on dokuz sıra ahşap kalasla yükseltiliyor; köşelerde kurt boğaz geçmeler görülüyor. İçte alçı sıvalı yüzeyler, ahşap mihrap-minber ve kadınlar mahfili sade bir düzen kuruyor. Tavan ortasında yıldız formlu süsleme öne çıkıyor. Alt kattaki köy odası, sedir-seki izleri, küçük pencereler ve depolama nişleriyle işlevsel bir toplanma mekânı olarak kaydediliyor.
Güneyaluç Memiler Camii’nde üst kat yirmi sıra kalasla örülen çantı duvarlara sahip; mihrapta ay-yıldız tepelik, minber ve kadınlar mahfilinde ahşap işçilik görülüyor. Harimdeki tüm elemanlar ahşap ve yağlı boyalı; tavan ortasında ay-yıldız motifli süsleme bulunuyor. Alt kattaki köy odası onarım görmüş olsa da üç yönden seki düzeni ve ahşap tavanıyla tipolojiyi sürdürmekte.
Sarıkavak Köyü Camii’nde hem alt kat köy odası hem üst kat cami çantı tekniğiyle inşa edilmiş. Harim doğu-batı eksenli; mihrap dışta ateş tuğlası, içte alçıyla biçimlendirilmiş; kadınlar mahfili yok. Bu özellikler, yapıyı grup içinde ünik kılıyor.
Yaylacıkseki Köyü Camii’nde üst kat çantı, alt kat karkas sistemde çözümlenmiş. Harimde ahşap kaplı duvarlar, iki dikey destek, sade mihrap-minber ve tavan düzeni dikkat çekiyor. Kuzeyde geç dönemde eklenen giriş birimi izleniyor.
Sosyo-kültürel anlam: Dini ve sivil işlevlerin buluşması
Bulgular, köy odalarının sohbet, istişare, tören ve misafir ağırlama gibi işlevlerle toplumsal dayanışmayı güçlendirdiğini; çantı camilerle aynı gövde altında birleştirildiğinde dini merkez ile sosyal merkezin iç içe geçtiğini gösteriyor. Bu birleşik düzen, sınırlı kaynak ve alan koşullarında ekonomik-işlevsel bir çözüm üretirken, yerel ustalığın malzeme ve teknik bilgisiyle desteklenmiş.
Bölgesel etkileşim ve tipoloji
İskilip’in coğrafi konumu nedeniyle Karadeniz-İç Anadolu geçiş özellikleri mimariye yansıyor. Çalışma, benzer köy odalı çantı cami örneklerinin Çorum-Bayat, Tokat-Niksar, Sinop-Boyabat, Ordu-Akkuş ve Artvin-Şavşat gibi yakın havzalarda da görüldüğünü derleyerek tipolojinin bölgesel yayılımına işaret ediyor. İskilip özelinde altı köydeki yapılar içinde dört örneğin “köy odalı çantı cami” olarak gruplanması, literatürde eksik kalan bir kategoriye açıklık getiriyor.
Koruma ve süreklilik açısından çıkarımlar
Nüfus hareketleri, göç ve kullanım kaybı nedeniyle bazı köy odaları işlevini yitirmiş olsa da pek çok yapıda mimari bütünlük korunmuş durumda. Araştırma, köy odalı çantı camilerin tescil ve koruma süreçleriyle yaşatılmasının, yerel tarih ve kültürel mirasın gelecek kuşaklara aktarımı için kritik olduğunu vurguluyor. Belgelenen örnekler, mimarlık tarihi, sanat tarihi, folklor ve kültür tarihi disiplinleri için birer referans niteliğinde.
Kaynak: Hitit İlahiyat Dergisi