Kibyra antik kenti tarihi ve Burdur turizmi

Burdur’un Gölhisar ilçesinde yer alan Kibyra Antik Kenti, büyüleyici mimarisi, Medusa mozaiği ve görkemli stadyumuyla antik Anadolu’nun en özel miraslarından biridir.

Kibyra Antik Kenti
Kibyra Antik Kenti


Kibyra Antik Kenti, Burdur’un Gölhisar ilçesinde yer alan eşsiz bir antik kenttir. Tarihi yapıları ve Medusa mozaiğiyle ziyaretçilerini zamanda yolculuğa çıkarıyor.

Burdur’un Gölhisar ilçesinde yer alan Kibyra Antik Kenti, Anadolu’nun en etkileyici antik yerleşimlerinden biridir. Gölhisar Ovası’na hâkim üç tepe üzerine kurulan bu kadim şehir, Roma döneminden kalma stadyumu, meclis binası ve efsanevi Medusa mozaiği ile ziyaretçilerini zamanda büyüleyici bir yolculuğa çıkarır.

Yaklaşık 450 hektarlık bir alana yayılan Kibyra Antik Kenti, Akdeniz’in iç kesimlerinde, denizden 1.200 metre yüksekte yer alır. Tarih boyunca Lidya, Frigya ve Likya kültürlerinin buluştuğu bu bölge, yalnızca arkeolojik bir alan değil, aynı zamanda doğayla iç içe unutulmaz bir seyahat deneyimi sunar.

Kibyra Antik Kenti, Burdur’un Gölhisar ilçesi Horzum Mahallesi’nde, göl ve ova manzarasına hâkim üç tepelik üzerine kurulmuştur. Kentin yapıları, hiçbirinin diğerinin manzarasını kesmeyecek şekilde özenle planlanmıştır. Bu mimari anlayış, kentin sadece işlevsel değil, aynı zamanda estetik bir düzene sahip olduğunu gösterir.

Yakın çevresinde Gölhisar Gölü, Dalaman (İndus) Çayı ve Deliyaraz Yaylaları bulunur. Bölge, hem tarım hem hayvancılık açısından zengindir; aynı zamanda dağlarla çevrili geniş bir orman örtüsüne sahiptir. Bu doğal zenginlik, antik kentin günümüzde hâlâ etkileyici bir atmosferle çevrili olmasını sağlar.

Kibyra’ya adım attığınızda sizi ilk karşılayan yapı, 12–13 bin kişilik kapasitesiyle Anadolu’nun en görkemli stadyumlarından biridir. Bu stadyum, dönemin sosyal ve sportif hayatının kalbini oluşturmuştur. Antik kapıdan geçtikten sonra karşınıza çıkan bu yapı, Roma mimarisinin gücünü gözler önüne serer.

Kentin merkezine doğru ilerledikçe; bazilika, aşağı ve yukarı agora, hamam, gymnasion, tiyatro ve meclis binası gibi anıtsal yapılar sizi karşılar. Özellikle meclis binası, yani antik adıyla Odeion, 3.600 kişilik kapasitesiyle dönemin en etkileyici mimarilerinden biridir.

Odeion’un merkezinde yer alan Medusa Mozaiği, Kibyra’yı diğer antik kentlerden ayıran en özel eserdir. Kırmızı, yeşil ve beyaz mermer taşlarla işlenmiş bu mozaik, Yunan mitolojisinde bakışlarıyla insanları taşa çeviren Medusa’yı betimler. Anadolu’da eşi benzeri olmayan bu mozaik, kentin sanatsal gücünü gözler önüne serer.

2011 yılında yapılan kazılarda meclis binası önünde 540 metrekarelik dev bir mozaik alanı daha ortaya çıkarılmıştır. Bu alan, Anadolu’nun en sağlam ve en büyük mozaiklerinden biri olarak kabul edilir. Aynı bölgede bulunan Roma Hamamı ve seramik atölyesi, kentin üretim ve ticaret hayatı hakkında da değerli bilgiler sunar.

Kibyra’nın tarihi MÖ 2. yüzyıla kadar uzanır. II. Eumenes döneminde Bergama Krallığı egemenliğinde görünen kent, sonrasında çevredeki Boubon, Balboura ve Oinoanda şehirleriyle birlikte dörtlü meclis (Tetrapolis) oluşturmuştur. Ancak MÖ 82 yılında Romalı General Murena tarafından bu birlik dağıtılmış ve Kibyra, Roma İmparatorluğu sınırlarına katılmıştır.

MS 23 yılında meydana gelen büyük deprem sonrası kent tamamen yıkılmış; ancak Roma İmparatoru Tiberius tarafından yeniden inşa ettirilmiştir. Bu dönem, Kibyra’nın en parlak çağını yaşadığı dönem olarak bilinir. Tiberius’a olan minnettarlık göstergesi olarak kent, adını “Caesarea Cibyra” olarak değiştirmiştir.

Antik kaynaklara göre Kibyralılar dört dili konuşuyordu: Pisidce, Solymce, Hellenice ve Lidce. Bu da kentin çok kültürlü yapısını açıkça gösterir. Kibyra, özellikle demir işçiliği, dericilik, çömlekçilik ve at yetiştiriciliğiyle ünlüydü.

Kazılarda ele geçen seramik atölyeleri, dericilik izleri ve metal işleme kalıntıları, buranın yalnızca politik bir merkez değil, aynı zamanda üretim üssü olduğunu kanıtlar. Roma döneminde bölgedeki en önemli ekonomik merkezlerden biri haline gelen Kibyra, Anadolu’nun batı ve güney kıyılarını iç bölgelere bağlayan önemli bir ticaret güzergâhında yer alır.

Günümüzde Kibyra Antik Kenti, Burdur Müze Müdürlüğü’ne bağlı olarak korunur ve yıl boyunca ziyaretçilere açıktır. Restorasyon çalışmaları sayesinde tiyatro, hamam ve agora bölümleri oldukça iyi durumdadır.

Kentin yüksek konumu sayesinde ziyaretçiler, hem tarihî kalıntıları hem de Gölhisar Ovası’nın büyüleyici manzarasını bir arada görebilir. Kibyra, kalabalıktan uzak, sakin ve doğayla iç içe bir antik kent deneyimi arayanlar için eşsiz bir adrestir.

Kibyra Antik Kenti, Burdur şehir merkezine 110 km, Fethiye’ye yaklaşık 100 km, Denizli’ye ise 130 km mesafededir. Gölhisar ilçe merkezinden özel araçla 15 dakikada ulaşmak mümkündür. Yol, asfalt ve kolay erişilebilir durumdadır.
Toplu taşımayla gitmek isteyenler için Burdur veya Denizli’den kalkan minibüslerle Gölhisar’a ulaşıp, oradan taksiyle antik kente geçilebilir.

Kibyra’yı gezmek için en ideal dönem, ilkbahar ve sonbahar aylarıdır. Yaz aylarında hava sıcaklıkları yüksek, kış aylarında ise yağışlı olabilir.
Ziyaret öncesi yanınıza mutlaka su ve şapka alın, rahat yürüyüş ayakkabısı giyin ve fotoğraf makinenizi unutmayın. Özellikle sabah ışığında antik taşlar muhteşem bir görünüme sahiptir.

Kibyra’yı gezerken Burdur Müzesi’ni de ziyaret etmeyi unutmayın; burada kentin kazılarında çıkarılan orijinal eserler sergilenmektedir.

Kibyra seyahatinizi genişletmek isterseniz çevrede birçok doğal ve tarihi rota bulunur. Gölhisar Gölü doğa yürüyüşü ve fotoğrafçılık için idealdir. İnsuyu Mağarası Türkiye’nin turizme açılan ilk mağarasıdır. Ağlasun’daki Sagalassos Antik Kenti UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alır. Salda Gölü ise Kibyra’dan sadece 1 saatlik mesafede, “Türkiye’nin Maldivleri” olarak bilinir.

Kibyra Antik Kenti, tarihi, doğası ve sessiz atmosferiyle Burdur’un saklı kalmış hazinelerinden biridir. Gölhisar Ovası’na hâkim tepelerden esen rüzgârın sesi, taş duvarların arasında yankılanan antik hikâyelerle birleşir.
Burası sadece bir kazı alanı değil, geçmişle bugün arasında kurulan büyülü bir köprüdür. Her adımda tarihin nefesini hissetmek isteyenler için Kibyra, keşfedilmeyi bekleyen bir zaman kapsülüdür.

Yayınlama: 04.12.2025 13:00
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.