Muğla kıyılarında tahsis kararı kamu erişimini etkiler mi

Muğla kıyılarında turizm tahsisiyle ilgili yönetmelik değişikliği Meclis gündemine taşındı. Kıyıların kamusal niteliği tehlikeye mi giriyor?

Muğla Milletvekili Gizem Özcan, 26 Haziran 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliğine dikkat çekerek, “Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik” kapsamında yapılan düzenlemeyi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşıdı. Özcan, kıyı kenar çizgisinin deniz tarafındaki orman alanlarının da turizm yatırımlarına tahsis edilebilmesinin ekolojik denge ve kamu erişimi açısından ciddi sorunlar doğurabileceğine işaret etti.

“Kıyılar halkındır, ticarileştirilemez”

Önergesinde Anayasa’nın 43. ve 56. maddelerine ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu’na atıf yapan Özcan, kıyıların kamuya ait ve serbestçe erişilebilir alanlar olduğunu vurguladı. Yeni düzenlemenin, kamuya açık olma şartına rağmen fiiliyatta kıyıların özel turizm tesislerinin kullanımına açılmasına neden olabileceğini savundu.

Özcan, Muğla gibi kıyı baskısı altında olan kentlerde, yerel halkın doğayla iç içe yaşam hakkının tehlikeye girdiğini ve kamusal erişimin engellenebileceğini belirtti.

Bakan Ersoy’a 5 kritik soru yöneltildi

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanıtlaması istemiyle verilen önerge kapsamında şu sorular gündeme getirildi:

1. Kıyı kenar çizgisi hangi bilimsel kriterlerle belirleniyor?
   Bu çizginin aşılması durumunda oluşacak ekolojik etkiler nasıl değerlendiriliyor?
2. Yönetmelik değişikliğiyle hangi illerde hangi kıyı ve orman alanları tahsis kapsamına alındı?
   Bu alanlara ait harita, koordinat ve yüzölçümü bilgileri kamuoyuna açıklandı mı?
3. Muğla özelinde planlanan kıyı tahsisleri var mı?
4. Muğla’da hangi turizm projeleri bu kapsamda planlandı?
   Bu projeleri hangi yatırımcı şirketler üstleniyor?
5. Tahsis sonrası kıyı ekosistemleri, orman yapısı ve halkın erişimi üzerindeki etkilerle ilgili bilimsel bir değerlendirme raporu hazırlandı mı?

Bilimsel rapor ve şeffaflık talebi

Milletvekili Özcan, tahsis edilen kıyı alanlarında bilimsel temelli etki değerlendirme çalışmalarının yapılmadan alınan kararların doğa tahribatına yol açabileceği uyarısında bulundu. Ayrıca, halkın bu alanlara ilişkin bilgilendirilmesi gerektiğini, aksi takdirde bu düzenlemelerin anayasal hak ihlaline dönüşebileceğini ifade etti.

15 günlük cevap süresi başladı

TBMM İçtüzüğü uyarınca, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yazılı önergeye 15 gün içinde resmi yanıt vermesi bekleniyor. Kamuoyunun bu süreçte ilgili bilgileri takip edebilmesi adına önergedeki harita ve verilerin açıklanması gerektiği vurgulanıyor.

Kaynak: TBMM Soru Önergeleri