Rusya-Ukrayna savaşı turizmi nasıl etkiledi?
Curtin Üniversitesi’nin Journal of Travel Research’te yayımlanan araştırması, savaşın turizm üzerindeki medya anlatılarını ortaya çıkardı: Kaybolan umutlar, seyahat yasakları ve sektör belirsizliği.

Rusya-Ukrayna savaşı turizm sektörünü nasıl etkiledi? Yeni araştırma, medya çerçevelerinin turizmde kaybolan umutları, seyahat yasaklarını ve belirsizlikleri öne çıkardığını gösteriyor.
Rusya–Ukrayna savaşı yalnızca siyasi ve askeri dengeleri değil, aynı zamanda turizm sektörünü de derinden sarsıyor. Medya haberleri üzerinden yapılan kapsamlı akademik araştırmalar, savaşın turizme yönelik etkilerinin “impact (etki), response (yanıt) ve status (durum)” çerçevelerinde işlendiğini ortaya koyuyor. Bu haber metni, savaşın turizm üzerindeki yansımalarını, medya anlatılarının çerçeveleme biçimlerini ve turizm sektörüne dair yeni stratejilerin nasıl şekillendiğini ele alıyor.
Savaş ve Turizm Arasındaki Karmaşık İlişki
Turizm ve savaş arasındaki ilişki tarih boyunca hep karmaşık olmuştur. Büyük çaplı savaşlar yalnızca savaş bölgelerinde değil, dünyanın dört bir yanında ekonomik, sosyal ve politik sonuçlar doğurur. Bu etkilerin en belirgin hissedildiği alanlardan biri turizmdir.
Savaşın neden olduğu siyasal istikrarsızlık ve ekonomik dalgalanmalar popüler turizm destinasyonlarını yok edebilirken, bazı bölgeler ise savaş sonrası ortaya çıkan merakla “savaş turizmi” ya da “karanlık turizm” noktaları haline gelebilir. Örneğin, Vietnam Savaşı sonrası bölgede gelişen savaş turizmi, aynı zamanda tarihsel mirası da ön plana çıkarmıştır.
Rusya–Ukrayna savaşı da benzer şekilde, yalnızca çatışma bölgelerinde değil, Avrupa’dan Asya’ya, Ortadoğu’dan Akdeniz’e kadar uzanan geniş bir turizm ağında etkiler yaratmaktadır.
Medyanın Çerçeveleme Gücü
Ana akım medya, savaş ve turizm ilişkisini anlatırken yalnızca bilgi aktarmakla kalmaz; aynı zamanda belirli bir bakış açısı ve duygusal etki yaratır. Haberler, savaşın turizm üzerindeki sonuçlarını çerçevelerken hem bilgilendirici (informational frames) hem de duygusal (emotional frames) çerçeveleri kullanır.
Araştırmalar, haberlerin büyük bölümünün olumsuz duygusal tonda yazıldığını, umutsuzluk, kaygı ve belirsizlik gibi duyguları ön plana çıkardığını göstermektedir. Bu da kamuoyunun turizm algısını doğrudan etkilemektedir.
Çalışmanın Bulguları: Üç Ana Çerçeve
Araştırmaya göre, Rusya–Ukrayna savaşı bağlamında medya anlatıları üç temel çerçevede toplanıyor:
1. Impact (Etki Çerçevesi)
Bu çerçeve, savaşın turistler, turizm endüstrisi ve destinasyonlar üzerindeki doğrudan etkilerini konu alıyor.
- Turistler: Rus ve Ukraynalı turistler savaş nedeniyle seyahat kısıtlamaları ve ekonomik yaptırımlarla karşı karşıya kaldı. Pek çok turist savaş başladığında yurt dışında mahsur kaldı. Ayrıca, küresel turistler için güvenlik endişeleri ve artan maliyetler yeni destinasyon tercihlerini doğurdu.
- Turizm Endüstrisi: Havayolu, konaklama ve kruvaziyer sektörlerinde ciddi ekonomik kayıplar yaşandı. Yükselen akaryakıt fiyatları ve tedarik zinciri sorunları işletmeleri zorladı.
- Destinasyonlar: Ukrayna’daki turizm altyapısı ağır hasar gördü. Avrupa’da ve Akdeniz’de savaşın gölgesinde kalan destinasyonlar, beklentilerinin çok altında turist ağırladı.
2. Response (Yanıt Çerçevesi)
Turizm sektörü ve hükümetlerin savaş karşısındaki tepkileri bu çerçevede ele alınıyor.
- Turizm stratejileri: Yeni pazarlara yönelme, uçuş ağlarını yeniden düzenleme, farklı kültürlere uyumlu hizmetler geliştirme öne çıktı.
- İnsani yardım: Birçok otel ve turizm işletmesi Ukraynalı mültecilere ücretsiz barınma ve gıda desteği sundu. Ancak bu durum, turizm gelirlerinde kayıplara yol açarak bazı destinasyonlar için zorluk yarattı.
- Rus turistlere yönelik kısıtlamalar: AB ülkelerinin uyguladığı vize yasakları, uçuş kısıtlamaları ve sınır önlemleri, turizmi politik bir araç haline getirdi. Buna karşın Türkiye gibi bazı destinasyonlar Rus turistleri ağırlamayı sürdürdü.
3. Status (Durum Çerçevesi)
Bu çerçevede turizm destinasyonlarının toparlanma süreci ele alınıyor. Bazı destinasyonlarda savaşın etkisiyle turizm tamamen durma noktasına gelirken, bazıları alternatif stratejilerle toparlanma işaretleri gösterdi.
Duygusal Çerçeve: Umutsuzluk, Endişe ve Belirsizlik
Haberlerin %56’sı, olumsuz duygusal çerçeveyle yazıldı. Özellikle üç ana anlatı öne çıktı:
- Turizm destinasyonlarında yıkılan umutlar: Pandemi sonrası toparlanma bekleyen bölgeler, savaş nedeniyle yeni bir darbe aldı.
- Seyahat yasakları ve insan hakları tartışmaları: Rus turistlere getirilen yasaklar, “seyahat özgürlüğü” ve “insan hakları” ekseninde yoğun tartışmalara yol açtı.
- Turizm endüstrisinde karamsarlık: Artan maliyetler, belirsizlikler ve turist kayıpları sektörde büyük bir umutsuzluk yarattı.
Avrupa ve Akdeniz Turizmine Etkiler
Savaşın en çok etkilediği bölgelerden biri Avrupa oldu. Özellikle Almanya, Polonya, Baltık ülkeleri ve Akdeniz destinasyonları, Rusya ve Ukrayna pazarındaki kayıplardan doğrudan etkilendi.
Türkiye, savaşın ardından Rus turistlere yönelik kısıtlama uygulamayan nadir ülkelerden biri olarak öne çıktı. Antalya, Bodrum ve Marmaris gibi destinasyonlar, Rus turist akışının merkezine dönüştü. Ancak bu durum, Avrupa’da “politik tavır” ve “ekonomik çıkar” tartışmalarını da beraberinde getirdi.
Akademi–Siyaset–Turizm Kesişimi
Bu araştırma yalnızca turizm endüstrisi için değil, siyaset ve akademi için de önemli çıkarımlar sunuyor.
- Akademi: Savaş ve turizm arasındaki ilişkiyi yalnızca “etki” perspektifinden değil, karşılıklı etkileşim bağlamında inceleme gereği ortaya konuyor.
- Siyaset: Seyahat yasakları, vize uygulamaları ve diplomatik ilişkiler turizm politikalarının doğrudan parçası haline geliyor.
- Turizm sektörü: Krizlere karşı dayanıklılığı artırmak için destinasyonların çeşitlendirilmesi, yeni pazar arayışları ve kültürel uyum politikaları öne çıkıyor.
Politika Yapıcılar İçin Öneriler
Araştırma, politika yapıcılar için üç önemli uyarı içeriyor:
- Turizmde aşırı bağımlılığın riskleri: Belirli pazarlara (örneğin Rusya) aşırı bağımlılık, kriz dönemlerinde ciddi ekonomik kayıplar doğuruyor.
- İnsani yardım ile ekonomik sürdürülebilirlik arasındaki denge: Mültecilere yardım sunan destinasyonlar için devlet destek mekanizmaları gerekli.
- Medya anlatılarının önemi: Kamuoyunun turizme bakışı, büyük ölçüde medyada kullanılan duygusal çerçevelerden etkileniyor.
Sonuç: Turizmde Belirsiz Bir Gelecek
Rusya–Ukrayna savaşı, turizm sektörünün dışsal şoklara karşı ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gösterdi. Medyanın çerçevelediği “kaybedilen umutlar, seyahat özgürlüğü tartışmaları ve sektördeki karamsarlık” anlatıları, turizmin geleceğine dair belirsizliği artırıyor.
Ancak aynı zamanda, bazı destinasyonların geliştirdiği alternatif stratejiler turizmin esnekliğini ve toparlanma potansiyelini de ortaya koyuyor. Akademik dünyada yapılan bu analizler, hem politika yapıcılar hem de turizm profesyonelleri için yol gösterici bir nitelik taşıyor.
Kaynak: Journal of Travel Research