Tarife savaşları turizm sektörünü nasıl etkiliyor

Fazilet Çavdar yazdı :
2025 yılında artan gümrük tarifeleri, turizm sektörünü doğrudan hedef almasa da maliyet artışı ve karar süreçlerini ciddi şekilde etkiliyor.

Tarife savaşlarının turizme etkisi


Tarife savaşları turizm sektörünü seyahat maliyetlerinden işletme giderlerine kadar birçok alanda etkiliyor. Türkiye bu süreçte stratejik hamlelere hazırlanıyor.

Turizm sektörü, Türkiye ekonomisi açısından hayati bir öneme sahip olduğunu biliyoruz. Bu önem sadece döviz girdisiyle sınırlı değildir. Aynı zamanda:

  • Yatırımların geri dönüş süresi kısa,
  • İstihdam yaratma potansiyeli yüksek,
  • Dış ticaret açığını azaltıcı etkisi güçlüdür.
    Bu yönleriyle turizm, ekonomik büyümeye doğrudan katkı sunan ve çok daha fazla desteklenmesi gereken bir sektör olduğu aşikârdır.

Ticaret savaşları ve turizme dolaylı darbeler
2025 yılına damgasını vuran gümrük vergilerindeki artışlar sadece sanayi ve tarımı değil, turizmi de etkiliyor. Tarifeler hizmet sektörünü açıkça hedef alıyor gibi görünmese de;

  • Seyahat maliyetlerini artıracak,
  • İşletme maliyetlerini yükseltecek,
  • Turistlerin seyahat kararları etkilenecek.
    Bu etkiler, hem turist sayısını hem de sektördeki yatırımcıların kârlılığını olumsuz etkileyebilir.

Türkiye’deki durum
2024 verilerine göre Türkiye’de otel işletmelerinin maliyetleri %81,1 oranında artış göstermiştir. Özellikle:

  • Enerji fiyatlarındaki artış,
  • Personel giderleri,
  • Gıda ve temizlik ürünleri gibi hammaddelerin maliyetleri
    turizm işletmelerini zor durumda bırakmaktadır.

Buna 2025 yılındaki maliyet artırıcı küresel gelişmeler de eklenince hem hizmet kalitesi hem de Türkiye’nin fiyat bazlı rekabet avantajı olumsuz etkilenebilir. Ancak tarife savaşları, ucuz destinasyonlara olan talebi artıracağından Türkiye gibi rekabetçi destinasyonları daha cazip hale getirebilir. Konunun bu kısmına odaklanarak sektörün potansiyel kırılganlıklarının eliminasyonunda atılması gereken adımların hızla devreye alınması önem kazanmaktadır.

Atılması gereken adımlar

  • Hizmet kalitesinin artırılması,
  • Sürdürülebilir turizm politikalarının benimsenmesi,
  • Ulaşım, konaklama ve dijital altyapının güçlendirilmesi,
  • Esnek ve öngörülebilir ekonomik politikalarla kur dalgalanmalarının etkisinin azaltılması.

Bu stratejik adımlar, hem yerli hem de yabancı turist açısından Türkiye’yi cazip kılarken, sektörün ekonomik katkısını da kalıcı hale getirecektir.

Pandemi döneminden öğrenilenler
Turizm sektörünün en dikkat çekici özelliklerinden biri, krizlere karşı gösterdiği hızlı adaptasyon yeteneğidir. Bu durum en net şekilde COVID-19 pandemisi sırasında görülmüştür. Dünyada sınırlar kapanırken ve seyahatler durma noktasına gelirken Türkiye:

  • “Güvenli Turizm Sertifikası” uygulamasıyla,
  • Hijyen standartlarına hızlı uyumla,
  • Dijitalleşme ve iç turizmi canlandıran adımlarla
    çok kısa sürede toparlanmayı başarmıştır. Bu başarı, sektörün hem esnekliğini hem de yeniden yapılanma kapasitesini ortaya koymuştur.

Özet: Turizm bir lüks değil, ekonomik stratejidir
Küresel ticaret politikalarının yarattığı dalgalanmalar, turizm sektörü üzerinde ciddi baskılar oluştursa da Türkiye bu süreçleri doğru stratejilerle avantaja çevirebilir.

Turizm, sadece bir hizmet sektörü değil, aynı zamanda:

  • Döviz kazandırıcı,
  • İstihdam sağlayıcı,
  • Dış açık kapatıcı,
  • Yatırım geri dönüşü yüksek bir stratejik sektördür.

Bu nedenle daha fazla desteklenmeli, krizlere karşı dayanıklı hale getirilmeli ve uzun vadeli bir vizyonla ele alınmalıdır. Bu konuda turizm ekosisteminde yer alan tüm paydaşlara önemli görevler ve sorumluluklar düşüyor.

İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümü lisans mezunu olan Fazilet ÇAVDAR , yüksek lisansını Boğaziçi Üniversitesi’nde tamamlamıştır. 1998 yılında Emlak Bankası'nda profesyonel kariyerine başlamış, 2001 yılından itibaren Ziraat Bankası’nda sırasıyla Genel Müdürlük, Kredi Tahsis, Kredi Pazarlama, Yurtdışı Birimler Şube Yöneticiliği ve Şube Müdürlüğü gibi çeşitli önemli görevlerde bulunmuştur. Ayrıca, Ziraat Bankası Bulgaristan Ülke Yöneticiliği görevini başarıyla yürütmüştür. Kurumsal finansman ve dış ticaretin finansmanı alanlarında derin bir uzmanlığa sahip olan Sayın Çavdar, kazandığı tecrübe ve birikimlerini, reel sektörle buluşturmak amacıyla VALURA Bölge Direktörü olarak görevine devam etmektedir.
Yayınlama: 13.04.2025 19:09