Türk turizm sektöründen Fransa vize sistemine çağrı
Turizm profesyoneli Özge Çavdar, Fransa’nın vize sistemindeki aksaklıkları Türkiye ve Fransa’daki yetkili kurumlara bireysel olarak iletti. “Amaç düzenli ve adil bir süreç olsaydı, Almanya modeli tercih edilirdi” dedi.

Turizmci Özge Çavdar, Fransa vize sisteminin iş insanlarını zor durumda bıraktığını belirterek iki ülke makamlarına bireysel mektup gönderdi. Adil ve düzenli sistem çağrısı yaptı.
Türk turizm sektöründen Fransa schengen vize sistemine çağrı
Türkiye turizm sektöründe uzun yıllardır faaliyet gösteren Ticari Turlar Turizm Acentası (Belge No: A-6109) Genel Müdürü Özge Çavdar, Fransa’nın vize sisteminde yaşanan aksaklıkları Türkiye ve Fransa’daki resmi makamlara bireysel olarak iletti.
“Ülkede bu konuyu açık biçimde dile getiren bir kurum olmadığı için sorumluluk aldım” diyen Çavdar, hem turizm hem iş dünyası adına düzenli, adil ve güvenilir bir vize süreci talep etti.
Çavdar, mektubunu Türkiye ve Fransa Dışişleri Bakanlıkları, Ticaret Bakanlıkları, büyükelçilikler, konsolosluklar ve meslek örgütlerine gönderdi.
Amacının “eleştirmek değil, çözüm arayışına katkı sağlamak” olduğunu belirterek, “Amaç düzenli, medeni ve güvenli bir süreç oluşturmak olsaydı, Almanya’daki ön başvuru sistemi gibi bir model tercih edilebilirdi” ifadesini kullandı.
Profesyonel acentaların sistem dışı kalması mağduriyet yaratıyor
Çavdar, Fransa’nın yeni vize randevu sisteminde Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan belgeli profesyonel acentaların tamamen dışarıda bırakıldığını hatırlattı.
Yeni sistem, her başvuru sahibinin bireysel randevu oluşturmasını şart koşuyor; bu da deneyimsiz başvuru sahiplerinin hatalı veya eksik başvuru yapmasına yol açıyor.
Bu durum, hem zaman kaybı hem maddi kayıp doğururken, VFS ofislerindeki yoğunluğu da artırıyor.
Özge Çavdar, “Vize süreçleri yalnızca teknik bir işlem değildir; turizm profesyonellerinin rehberliği hem konsoloslukların yükünü hafifletir hem de hataları azaltır” dedi.
Fuar turizmi ve iş seyahatleri aksıyor
Çavdar’ın dikkat çektiği en önemli konu, fuar turizmi ve iş seyahatlerinin aksaması oldu.
Fransa’nın Clermont-Ferrand kentinde düzenlenen Sommet de l’Élevage Tarım ve Hayvancılık Fuarı örneğini paylaşan Çavdar, “Birçok iş insanı ve üretici vize randevusu alamadığı için fuara katılamadı. Bu durum yalnızca bireysel değil, ekonomik kayıp anlamına da geliyor” dedi.
Katılım engelleri, hem Türkiye’nin ihracat potansiyeline hem Fransa’daki fuar organizatörlerinin gelirlerine olumsuz yansıyor.
Çavdar’a göre bu tablo, “iki ülke arasında yıllardır süren ekonomik iş birliğinin zayıflamasına” neden oluyor.
Almanya örneği: Adil ve öngörülebilir bir sistem
Özge Çavdar, mektubunda Almanya’nın ön başvuruya dayalı vize sistemini örnek gösterdi.
Almanya’da başvurular, konsolosluk kontrolünde sırayla değerlendiriliyor; bu da her nekadar yavaş işlesede neticeye varan sistemin hem adil hem öngörülebilir şekilde işlemesini sağlıyor.
“Fransa’daki çevrim içi sistem ise randevuların sınırlı aralıklarla açıldığı ve en hızlı erişen kişinin aldığı bir düzene dayanıyor” diyen Çavdar, bunun teknik yoğunluk ve eşitsizlik yarattığını vurguladı. Randevuların ne zaman açılacağı ve kiminlerin alacağı belli değilken bir planlama yapmak imkansız hale geliyor.
Ekonomik etkiler iki ülkeyi de etkiliyor
Fransa ve Türkiye arasındaki yıllık ticaret hacmi yaklaşık 15 milyar avro seviyesinde.
Bu ticaretin önemli kısmı, iki ülke arasında düzenlenen fuarlar, iş gezileri ve B2B görüşmeler aracılığıyla sağlanıyor.
Çavdar, vize randevusu alamayan iş insanlarının yalnızca bireysel değil, iki ülke ekonomisine de zarar verdiğini belirterek, “Her iptal edilen iş seyahati; otel, ulaşım, restoran ve ticari anlaşmalar açısından kayıp anlamına geliyor” dedi.
“Amaç eleştirmek değil, çözüm üretmek”
Özge Çavdar, mektubunun amacının eleştiri değil, diyalog ve çözüm çağrısı olduğunu vurguladı:
“Bu bir şikayet değil; iki ülkenin turizm ve ticaret ilişkilerini koruma çağrısıdır.
Amacım süreci geliştirmek, iki ülke ekonomisine katkı sağlayacak bir yapı kurulmasına öncülük etmektir.”
Çavdar, yetkili makamları ve turizm temsilcilerini ortak istişare masasında buluşmaya davet etti.
“Profesyonel acentalar sürecin dışında değil, çözümün bir parçası olmalıdır” dedi.
Ortak hedef: Adil, düzenli ve güvenilir bir vize süreci
Fransa, Türk iş dünyası için Avrupa’daki en stratejik pazarlardan biri.
Özge Çavdar’a göre, turizm ve iş seyahatlerinin önündeki engellerin kaldırılması iki ülke arasındaki ekonomik bağların güçlenmesi açısından hayati öneme sahip.
“Benim çağrım yalnızca bireysel bir talep değil; sektörün ortak sesidir.
Turizm profesyonelleri olarak çözümün parçası olmaya hazırız.
Adil, düzenli ve güvenilir bir sistem her iki ülke için de kazanımdır.”
Kaynak: Röportaj