Türkiye’de fuarcılık : Dünü, bugünü ve geleceği
Türkiye’de fuarcılık sektörü, pandemi sonrası büyümesini sürdürüyor. Doğru planlama ile şehirler ve sektörler için daha verimli fuarlar düzenlenebilir.

Türkiye, bölgesel fuarcılıkta güçlü bir konumda. Ancak sürdürülebilir büyüme için şehirlerin sektörel analiz yaparak doğru fuarlara odaklanması gerekiyor.
Türkiye’de fuarcılık sektörü, ekonomik kalkınmanın önemli araçlarından biri olarak konumlanıyor. Fuarlar, sadece ticaretin değil, aynı zamanda şehirlerin ve sektörlerin büyümesine katkı sağlıyor. Ancak, doğru planlanmamış fuarlar verimsiz sonuçlar doğurabiliyor.
Almanya’nın fuarcılık modeli ve Türkiye’ye yansımaları
1947 yılında Almanya’nın Hannover kentinde düzenlenen Export Fair – Hannover Messe, savaş sonrası Alman ekonomisinin kalkınma hamlelerinden biri olarak tarihe geçti. Almanya’nın ilk Şansölyesi Konrad Adenauer’in ziyareti sırasında söylediği “Dört yıl önceki Almanya’dan fark yok” sözleri, savaş sonrası hızlı ekonomik toparlanmaya duyulan hayranlığı yansıtıyordu.
Bu durum, Türkiye için de bir ilham kaynağıydı. İzmir, 1936 yılında Atatürk ve İsmet İnönü tarafından “fuarlar şehri” olarak tasarlanmıştı. Ancak zaman içinde İzmir, bir Hannover Messe kadar büyüyemedi ve fuarcılık açısından belirli sınırlarda kaldı.
Türkiye’de fuarcılık: Pandemi sonrası büyüme ve zorluklar
Pandemi sürecinin ardından küresel ticaret dinamikleri değişirken, Türkiye’de fuarcılık sektörü de yeni bir dönüşüm sürecine girdi. Son verilere göre Türkiye’de:
- 417 ulusal ve uluslararası fuar düzenleniyor.
- 352 fuar organizatörü aktif olarak çalışıyor.
- 28 yurt dışı fuar organizatörü, Türkiye’yi uluslararası arenada temsil ediyor.
- 110 prestijli fuar yurt dışında düzenlenirken, 59 prestijli fuar Türkiye’de gerçekleştiriliyor.
- Yurt içi ve dışındaki devlet destekli fuarlar, yaklaşık 1 milyon işletmeye hizmet veriyor.
Bu rakamlar, Türkiye’nin bölgesel fuarcılıkta güçlü bir konuma sahip olduğunu gösteriyor. Özellikle Doğu Avrupa, Kafkasya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika pazarlarında Türkiye, rekabet avantajını sürdürüyor.
Türkiye fuarcılıkta nasıl daha güçlü olabilir?
Fuarcılığın gelişmesi için atılması gereken bazı önemli adımlar bulunuyor:
- Her şehir fuar düzenlemek zorunda olmamalı. Sadece belirli şehirler, güçlü oldukları sektörlere odaklanmalı.
- Fuarlar 12 ay boyunca her şehirde düzenlenmemeli. Böylece etkinliklerin verimliliği artırılabilir.
- TOBB ve ilgili kurumlar, şehirler arası analiz yaparak, sektörlere özel fuarlara izin vermeli.
- Bakanlık ve yerel yönetimler, sanayi ve ticaret odalarıyla birlikte, şehirlerin kalkınması için stratejik fuar destekleri sağlamalı.
- Fuarlar sadece büyük şehirlerde toplanmamalı. Bölgesel fuarlar teşvik edilmeli.
Sonuç olarak, Türkiye fuarcılıkta bölgesel bir lider konumunda bulunuyor. Ancak bu liderliği daha sürdürülebilir hale getirmek için planlı ve stratejik bir yaklaşıma ihtiyaç duyuluyor. Doğru sektörlerde, doğru şehirlerde ve doğru zamanlarda düzenlenen fuarlar, Türkiye’nin küresel ticaretteki gücünü artıracaktır.